Bu makaleyi neden okumalısın kısa cümleler ile açıklamaya gayret göstereceğim.
Soykırımlar günümüz dünyasında en çok ayıplanan ve utanç duyulması gereken şeylerdir.
Bir ırkın kasıtlı ve organize şekilde yok edilmesi kabul edilemez bir insanlık suçudur. Bugün
de devam eden savaşlar ve ölen çocukların sebebi, tarihte ki bu insanlık suçundan yeterli
ders almayışımızdır. Bu suçun tekrar edilmemesi için her türlü aksiyonu, yaşadığımız
demokrasilerde haykırmamız, her bireyin kaçınılmaz bir görevi olmalıdır.
Hatiranin korunmasi
Bu Makalede konu edilen mevzu, insanlık ve Avrupa tarihinin en utanç duyması gereken olaylarından bir tanesi. Aslında hepimizin canlı tanık olmasa da belgesellerden, okuduğumuz kitaplardan, dinlediğimiz söyleşilerden ve en önemlisi bu insanlık dışı soykırıma iliklerine kadar tanık olmuş insanlardan duyduklarımız ile yetindiğimiz bir konu. Evet, 2. Dünya savaşı ve ona müteakip Shoah soykırımı.
Milyonlarca insanın yaşadıkları evleri çalıştıkları işyerlerini, çocukların ise oyuncaklarını geride bıraktıkları ve ölüme yürüdükleri bir yolun sonu bu katliam. Peki unutuyor muyuz bu vahşeti? Yaşatmak için elimizde ne gibi sebepler var? Makalede de değinildiği üzere bunun empatisini kurmanın en büyük kaynağı da bunu ilk ağızdan bunu yaşayanlardan dinlemek. Tabi bir engel var. O da ölümler. Bu canlı şahitler sonrasında ki jenerasyonlara bunu en iyi şekilde empati kurabilecek şekilde nasıl aktarabiliriz? Bunun cevabını aynı zamanda Johannes Kepler Üniversitesinde öğretim üyesi olan Herta Neiß bu empatiyi sanat ile birlikte yaşatmanın mümkün olduğunu ve tiyatro ile desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Yapay zeka ile insanları avatarlaştırma fikrine karşın bunun etik bir davranış olmayacağını savunan Neiß aynı zamanda Ausschwitz’de öğrencilik zamanında gönüllü çalışmalarda yer almıştı. „Zehn Zeugen sajnen mir gewesn“ adlı Tiyatroyu okullarda ve eğitim kurumlarında desteklenmesi gerektiğini ivedilik ile savunuyor. Hassas ve bir o kadar da unutulmaması gereken bir konu. Unutmak insanın doğasında vardır belki ama her şeyden önce unutulmamalıdır ki soykırımlar unutulmamalıdır.
Bu okuma önerisi Alper Gökçe, Schüler der 5AK, Schulen des BFI.
Dies ist ein Lesetipp zum Beitrag: Holocaust-Erinnerung ohne Zeitzeug*innen.